23 Eylül 2007 Pazar
TERMİNAL VE OTOBÜS
Dinar terminalinde beklerken, sabahın serinliğinde, simit satan çocuklar. Başlarının üzerine aldıkları bir tablanın, üzeri, beyaz bir bezle örtmüş oldukları,simitleri satıyorlardı. Çocukların burunları akıyor,elleri titriyordu. Ekmek parası için küçük yaşta,hayat kavgalarına.zorlu hayata ayak uydurmaya çalışıyorlardı.Terminalin bir köşesinde iki kişi büzülmüş,uyumaya çalışıyordu,ayak uçlarında iki sepet ve birde çuval vardı.Sepetin birinden yavaş, yavaş akmayı istemez bir halde su sızıyordu.Öbür tarafta kundura boyacısı çocuklar,o günlük harçlıklarını çıkarabilmek için yüz ve elleri boyalı bir halde oturmuş oldukları sandalyeyi darbuka gibi kullanarak neşeli yüzle gidiyorlardı.Otobüs bileti satan gişenin önünde yuvarlak masa toplantısı yaparcasına toplanmışlar,keyifle sabah çaylarını içiyorlar,tam onların üzerine, otobüs şirketinin ışıklı tabelasının göz atar gibi bir yanıp bir sönüyordu.Yolcusunu uğurlamaya gelmiş kalabalık bir aile, bazı sı gülüyor,bazıları da sessizce ağlıyor ağladığını belli etmemek için hafif, hafif gülümsemeye çalışıyorlardı. Biraz ötede ise lokantanın önünde bir komi utanırcasına yolcuları kahvaltı yapmaları için çağırıyor du, o anda terminale bir yolcu otobüsü daha geldi.Otobüs terminale girerken ejderha gibi kavisler çizerek viraj alıyordu. Bu esnada yolcuların bazıları gözlerini oğuşturarak uyanıyordu,otobüs perona iyice yanaştı.Yolcular arasında dikkatimi çeken bir şahıs,orta yaşlarda çekik gözlü saçları hafif siyah kulaklarının üzerine dökülmüş,saçları beyazlamış,elmacık kemikleri, dışına çıkmış ,orta boylu etine tıknaz, ayağının birisi hafif aksak, elleri büyük,damarları dışına çıkmışçasına zayıf,kalın burun delikleri açılıp kapanıyordu.Elinde ucu sivri demirli asasına yaslanarak, otobüsten aşağıya yavaş adımlarla indi,asasını bir yere vurup , bir ileriye doğru savuruyordu.Onun arkasından bir birlerinin omuzuna yaslanmış, uykulu uykulu nereye geldik dercesine gözlerini oğuşturarak bakan genç kızlar.Otobüsün kalkmasına az bir zaman kala, otobüs içerisinde , genç bir adam başını cama yaslamış halde uyuyordu,Biraz arkada şişmiş gözlerle gazete okumaya çalışan bir bayan,Otobüs içerisinde hoş bir koku,kırmızı loş bir ışık yanıyordu. Camlardaki perdeler, aracın döşemesi ve koltukların yüzü tertemizdi, insanın içi açılıyor ve kendini emniyette hisediyordu.Tavanın ortasında otobüsteki yapılmasını istenmeyen hareketleri bildiren bir talimat sallanıyor,hemen onun yanında radyoda çalan müziklerin dyulması için yıldız biçiminde delikleri olan hopörlerler yer alıyordu.Dalmışım uyandığımda başkentte idim.15031981
